Washington Post (WP) gazetesi, eski ABD Başkanı Joe Biden ve mevcut Başkan Donald Trump yönetiminde yetkililerin, Beyaz Saray'ın gizli sayılabilecek yerleşim planları dahil hassas belgeleri binlerce federal çalışanla paylaştığını duyurdu.
Devamını Oku
- Mon, 2025-04-21 10:34:00
- 0
- 0

- Mon, 2025-04-21 10:13:00
- 0
- 0
Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 66,21 dolardan işlem görüyor.
Devamını Oku
- Mon, 2025-04-21 10:12:00
- 0
- 0
ABD’li uçak üreticisi Boeing’in, Çin’in Xiamen Havayolları için ürettiği bir yolcu uçağı, teslim edilmeden ABD’ye geri döndü. Uzmanlara göre bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump’ın başlattığı küresel ticaret savaşının havacılık sektörüne etkilerinin son örneği oldu.
Devamını Oku
- Mon, 2025-04-21 10:04:00
- 0
- 0
ABD’nin California eyaletinde yer alan San Jose kentinde, barınma imkânı sunulmasına rağmen bu teklifi üç kez reddeden evsiz bireylerin gözaltına alınabileceği açıklandı. Kentin Belediye Başkanı Matt Mahan, söz konusu uygulamayı yeni bütçe planına dahil etmeyi amaçladıklarını duyurdu.
Devamını Oku
- Mon, 2025-04-21 09:59:00
- 0
- 0
ABD'de yapılan bir araştırmada, yalnızca beş kişinin görebildiği ‘olo’ adlı yeni bir rengin keşfedildiği bildirildi. Bilim insanları, lazer ışınlarıyla katılımcıların retinasına doğrudan uyarı göndererek bu daha önce hiç görülmemiş rengi tanımlamayı başardı.
Devamını Oku
- Mon, 2025-04-21 09:50:00
- 0
- 0
Elon Musk’ın yapay zeka girişimi xAI tarafından geliştirilen Grok, yalnızca alaycı yanıtlar veren bir dijital yardımcı olmaktan çıkıyor. Yeni gelen özelliklerle birlikte Grok, yapay zeka rekabetinde önemli bir oyuncu olmaya aday.
Devamını Oku
- Mon, 2025-04-21 09:46:00
- 0
- 0
ABD merkezli nöroteknoloji firması Synchron tarafından geliştirilen yeni bir sistem sayesinde, ALS hastası bir kişi, hiçbir fiziksel hareket yapmadan yalnızca düşünceleriyle Amazon’un sesli asistanı Alexa’yı kontrol edebiliyor.
Devamını Oku
- Mon, 2025-04-21 09:44:00
- 0
- 0
Teksas'ta yapılan kapsamlı bir araştırmaya göre, dijital teknolojileri yaşlılıkta da aktif şekilde kullanan bireylerde demans riski önemli ölçüde azalıyor.
Devamını Oku
- Mon, 2025-04-21 08:52:00
- 0
- 0
Rusya'nın St. Petersburg kenti yakınlarında yumurtlama alanlarına giden kurbağaların asfaltta ezilmemeleri için gönüllüler seferber oldu. Yolda bekleyen gönüllüler kurbağaların ezilmesini önlemek için nöbet tutuyor.
Devamını Oku
- Mon, 2025-04-21 08:38:00
- 0
- 0
Yeni araştırmaya göre, Homo sapiens türü, zayıflayan manyetik alanın neden olduğu radyasyon artışından korunmak için okre, mağara ve özel kıyafetlerden yararlandı.
Devamını Oku
- Mon, 2025-04-21 07:52:00
- 0
- 0
Kamboçya’da görev yapan eğitimli fare Ronin, 109 mayın ve 15 mühimmat bularak rekor kırdı. Özel koku eğitimi alan fareler, savaş kalıntılarının temizlenmesinde kritik rol oynuyor.
Devamını Oku
- Mon, 2025-04-21 07:12:00
- 0
- 0
Hubble, 35. yılına özel olarak Şapka Galaksi’nin detaylarla dolu yeni fotoğrafını yayınladı. Galaksi, dev kara deliği ve sıra dışı yapısıyla yine büyüledi.
Devamını OkuWP: Biden ve Trump yönetiminde hassas belgeler binlerce federal çalışanla paylaşıldı

ABD ordusunun 15 Mart'ta Yemen'de Husilere düzenleyeceği saldırılara ilişkin hassas bilgilerin paylaşıldığı Signal mesajlaşma grubuna dergi editörünün eklenmesinin ardından bu kez de ABD Genel Hizmetler İdaresi'nin (GSA) tüm personeliyle Google Drive klasörü paylaşıldı.
WP'nin incelediği iç kayıtlara göre GSA, geçen hafta şirketin kullandığı veri depolama bulut hizmeti Google Drive'ın denetiminde, çalışanların klasör ayarlarını değiştirdi.
GSA, yaklaşık 11 bin 200 federal personelle yanlışlıkla potansiyel hassas belgeler içeren bir klasör paylaştı.
Klasördeki belgeler arasında Beyaz Saray ziyaretçi merkezi için tasarlanan patlamaya dayanıklı kapı ile Trump döneminde bir basın toplantısına destek veren tedarikçinin banka hesap bilgileri de bulunuyor.
Paylaşılan 15 dosyanın 9'u, "kontrollü sınıflandırılmamış bilgi" olarak işaretlenmiş durumda. Bu dosyalardan en az 10'u için GSA çalışanlarının hem görüntüleme hem de düzenleme yetkisi bulunuyor.
Dosya paylaşımının Biden'ın başta olduğu 2021'den, Trump yönetimine kadar devam ettiği hatta geçen hafta bile bir paylaşım yapıldığı aktarılıyor.
Gazetecinin savaş planlarının konuşulduğu gruba eklenmesi
ABD'de, The Atlantic dergisinin editörü Jeffrey Goldberg, Yemen'deki savaş planlarının konuşulduğu mesajlaşma zincirine dahil edilmişti.
Goldberg, "Trump yönetimi, yanlışlıkla savaş planlarını mesajla bana gönderdi" başlığıyla kaleme aldığı yazıda, önce ulusal güvenlik yetkililerinin olduğu Signal grubuna eklendiğini, daha sonra ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in gruba gönderdiği mesajda Yemen'e düzenlenecek saldırılara ilişkin detayların yer aldığını açıklamıştı.
Hegseth, Goldberg'in hiçbir savaş veya saldırı planını görmediğini savunarak, medyayı aldatmacaları yaymakla eleştirmişti. Daha sonra olaya ilişkin soruşturma başlatılmıştı.
Biden'ın ofis ve evinden gizli belgeler çıkmıştı
Biden'ın danışmanlarından Richard Sauber, 9 Ocak 2023'te yaptığı açıklamada, Biden'ın, Penn Biden Merkezindeki kişisel ofisinde, 2 Kasım 2022'de başkan yardımcılığı görevi döneminden kalan bazı "gizli bilgiler içeren az sayıda belge"nin bulunduğunu söylemişti.
21 Ocak 2024'te ise Biden'in Senatoda ve başkan yardımcılığı yaptığı dönemlere ait 6 gizli belge daha bulunmuştu.
- Kaynak: TRT Haber | www.trthaber.com
Brent petrolün varili 66,21 dolardan işlem görüyor

Brent petrol bugün saat 09.42 itibarıyla kapanışa göre yaklaşık yüzde 1,1 azalarak 66,21 dolar oldu. Aynı saatte Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 62,97 dolardan alıcı buldu.
Petrol fiyatlarındaki düşüşte, ABD ve Çin arasında tarife restleşmeleriyle şiddetlenen ticaret savaşlarının güç kazanabileceğine yönelik endişeler etkili oluyor.
Analistler, ABD yönetiminin, ticaret ortaklarına yönelik karşılıklı tarife kararlarına yönelik müzakere süreçlerinde Çin dışındaki diğer ülkelerle ilerleme kaydedildiğine işaret ederek, iki ülke arasında şiddetlenen bir ticaret savaşının ABD'nin enflasyonla mücadelesini ve büyümesini etkileyeceğini vurguladı.
Ayrıca, Çin Ticaret Bakanlığından bugün yapılan açıklamada, tüm tarafların ABD ile ekonomik ve ticari farklılıklarını eşit şartlarda istişare yoluyla çözmesine saygı duyulduğu ancak herhangi bir tarafın Çin'in zararına bir anlaşma yapmasına kesin bir şekilde karşı çıkılacağı bildirildi.
Açıklamada, Trump yönetiminin ABD'den gümrük vergisi muafiyeti karşılığında diğer ülkelere Çin'le ticareti sınırlandırmaları için baskı yapmaya hazırlandığı yönündeki bir habere atıfta bulunarak, herhangi bir ülkenin bu tür anlaşmalar peşinde koşması halinde Pekin'in kararlı ve karşılıklı bir şekilde karşı önlemler alacağı kaydedildi. Çin'in kendi hak ve çıkarlarını korumaya kararlı ve muktedir olduğu belirtilen açıklamada Çin'in tüm taraflarla dayanışmayı güçlendirmeye istekli olduğu ifade edildi.
Uzmanlar, ABD ile Çin arasındaki jeopolitik gerilime diğer ülkelerin de dahil olmasının küresel ticaret üzerinde baskı oluşturarak, enflasyonist baskıları yeniden tetikleyebileceğine dikkati çekiyor. Enflasyonda yukarı yönlü hareketlerin gözlenmesi halinde ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimlerini öteleme ihtimalinin güç kazanabileceğine işaret eden analistler, bu durumun dünyanın en büyük petrol tüketicisi olan ABD'de talebi azaltarak petrol fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturabileceğini öngörüyor.
Bunun yanı sıra Washington ve Tahran arasındaki nükleer müzakere sürecinin olumlu ilerlediğine yönelik bilgi akışı da petrol arzında kesintilerin yaşanmayacağına yönelik beklentileri artırarak fiyatların aşağı yönlü hareketini destekledi.
Adını vermek istemeyen ABD'li bir yetkili, ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile İran Dışişleri Bakan Abbas Erakçi arasındaki doğrudan ve dolaylı nükleer görüşmelerde "çok iyi ilerleme" katedildiğini söyledi.
Brent petrolde teknik olarak 68,40 doların direnç, 59,48 doların ise destek olarak izlenebileceği belirtiliyor.
- Kaynak: TRT Haber | www.trthaber.com
Trump’ın vergi savaşının son kurbanı Boeing uçağı ABD’ye geri döndü

Boeing 737 MAX tipi uçak, Çin’deki son hazırlık işlemlerinin ardından Seattle’daki Boeing tesisine iniş yaptı. Reuters muhabirinin aktardığına göre, Xiamen Havayolları logosu taşıyan uçak, yaklaşık 8 bin kilometrelik dönüş yolculuğunda Guam ve Hawaii’de yakıt ikmali yaptı.
Tarifeler nedeniyle teslimatlar askıya alındı
Trump yönetimi bu ay Çin’den ithal edilen ürünlere uygulanan temel gümrük vergilerini %145’e yükseltti. Çin ise buna karşılık olarak ABD ürünlerine %125 oranında ek vergi getirdi. Havacılık danışmanlığı şirketi IBA’ya göre, yaklaşık 55 milyon dolar piyasa değerine sahip bir Boeing 737 MAX uçağı bu vergilerle birlikte teslim alınamaz hâle geliyor.
Uçağın geri dönüş kararının hangi taraf tarafından alındığı netlik kazanmazken, Boeing ve Xiamen Havayolları’ndan konuya ilişkin açıklama gelmedi.
Gümrüksüz havacılık dönemi sona mı eriyor?
Boeing’in en çok satan modeli olan 737 MAX’in iadesi, havacılık endüstrisinin uzun süredir faydalandığı gümrüksüz teslimat sisteminin zayıfladığını gösteriyor.
Şirket, 737 MAX teslimatlarının daha önce de beş yıl süreyle dondurulması ve yaşanan ticaret gerginlikleri nedeniyle büyük zarar görmüştü.
Analistler, sık değişen vergi politikalarının uçak teslimatlarını belirsizliğe sürüklediğine dikkat çekiyor. Bazı havayolu yöneticileri, yüksek vergiler nedeniyle teslim alacakları uçakları ertelemeyi tercih edebileceklerini ifade ediyor.
Bu gelişme, küresel havacılık sektöründe tedarik zincirlerinin ve teslimat süreçlerinin siyasi gelişmelere ne denli duyarlı olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
- Kaynak: TRT Haber | www.trthaber.com
California'da evsizlerin tutuklanması gündemde

San Francisco’nun yaklaşık 77 kilometre güneyinde yer alan San Jose’de, geçici konut ve barınma alanları için fon ayrılması planlanıyor. Kent yönetimi hâlihazırda 1.000 kişilik barınma kapasitesine sahip küçük evler, dönüştürülmüş moteller ve otopark alanlarında geçici yaşam alanları işletiyor.
Barınma teklifini üç kez reddedene yasal işlem
Plana göre, evsiz bireylere ilk etapta uyarı ya da ceza kesilecek. Barınma teklifini üç kez reddedenler hakkında ise kamu arazisini izinsiz kullanma (izinsiz kamp yapma) gerekçesiyle adli süreç başlatılabilecek. Ancak Belediye Başkanı Mahan, bu uygulamanın son çare olduğunu vurguladı.
San José’de barınaksız yaşayan kişi sayısı yaklaşık 5.477. Bu kişilerin 541’inin barınma yardımlarını reddettiği bildirildi. Mahan, bu kişilerin büyük çoğunluğunun kronik evsizlik, bağımlılık ya da davranışsal sağlık sorunlarıyla mücadele ettiğini belirtti.
"Yalnızca sığınak değil, yaşam alanı sunuyoruz"
Belediye Başkanı Mahan, Medium platformunda yayımladığı yazıda, “Bir kişi, içinde mutfak ve banyosu olan yepyeni bir daireyi reddediyorsa, artık kent olarak bu kişiye yardım edecek araçlara sahip olmadığımız noktaya gelmişiz demektir” ifadelerini kullandı.
San José’de inşa edilen geçici konutlarda, evsiz bireylerin partnerlerini, evcil hayvanlarını ve eşyalarını yanlarında getirmelerine izin veriliyor. Belirli bir süre sınırı bulunmayan bu konaklamalarda bazı bireyler birkaç ay kalırken, bazıları yıllarca kalabiliyor.
"Amacımız cezalandırmak değil, iyileştirmek"
Mahan, “Bağımlılık ya da akıl sağlığı sorunları yaşayanları yargılamıyorum. Ancak onları sokakta ölüme terk etmek yerine, içeri alıp tedavi, rehabilitasyon ve sevdikleriyle yeniden bağ kurma fırsatı sunmak, toplumsal bir sorumluluktur” dedi.
İzinsiz kamp kurma suçlamaları, kentin davranışsal sağlık mahkemelerine yönlendiriliyor. Burada, sağlık uzmanlarının görüşleri doğrultusunda kişiye zorunlu tedavi uygulanıp uygulanmayacağına hâkim karar veriyor. Gözaltına alınan bireyler cezaevine gönderilmiyor.
Mahan, “Barınmayı reddeden bireylerin yol açtığı yangınlar, çevre kirliliği ve kamu güvenliği sorunları göz önüne alındığında, kentimizin sınırsız sokak yaşamına müsamaha göstermesi mümkün değildir. Bu uygulamayı kabul etmeyenler, farklı kentlerde yaşamayı tercih edebilir,” dedi.
California genelinde yaklaşık 187 bin kişinin sokakta yaşadığı tahmin ediliyor. San José ise bu sorunla mücadele eden birçok şehirden yalnızca biri.
- Kaynak: TRT Haber | www.trthaber.com
Bilim insanları yeni bir renk keşfetti, ancak bir sorun var

Berkeley Kaliforniya Üniversitesi’nde geliştirilen bu yöntem, “Oz Görme Sistemi” olarak adlandırılıyor.
İsim, Oz Büyücüsü hikâyesindeki Zümrüt Şehri’nde herkesin taktığı yeşil gözlüklere bir gönderme niteliği taşıyor.
Çalışmanın sonuçları Science Advances dergisinde yayımlandı.
Doğal görme sınırlarının ötesine geçiliyor
Araştırmada, ‘olo’ renginin mavi-yeşil tonlarında, aşırı derecede doygun bir ton olduğu belirtiliyor. Bu renk çıplak gözle algılanamıyor; yalnızca lazerle uyarılan özel bir görsel deneyim sayesinde fark edilebiliyor.
Katılımcıların gözünde yalnızca M konileri (orta dalga boyuna duyarlı fotoreseptörler) uyarıldığında, normal görme aralığında karşılığı olmayan sinyaller beyne iletiliyor.
Profesör Ren Ng, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Beklediğimiz gibi, bu tamamen eşi benzeri olmayan bir renk sinyaliydi. Beynin bu duruma nasıl tepki vereceğini bilmiyorduk. Görünce adeta çarpıldık. Aşırı derecede doygundu” dedi.
Ng, ‘olo’ rengini şöyle örneklendirdi: “Hayatınız boyunca sadece açık pembe tonlarını görüyorsunuz. Bir gün biri karşınıza geçiyor ve öyle yoğun bir pembe gömlek giyiyor ki, size ‘Buna artık kırmızı diyoruz’ diyor.”
‘Olo’ ismi ne anlama geliyor?
Yeni renge ‘olo’ isminin verilmesinin bilimsel bir gerekçesi bulunuyor. L, M ve S konilerinden yalnızca M konisinin aktif olduğunu belirten ikili kod “010”dan yola çıkılarak bu ad konuldu.
Katılımcılar, gördükleri rengi doğrulamak için bir renk kadranıyla oynayarak ‘olo’ya en yakın tonu belirlemeye çalıştı. Elde edilen verilere göre, bu renk, doğal spektrumda bulunmayan bir yoğunlukta mavi-yeşil olarak tanımlandı.
Makalenin yazarları, “Katılımcılar, ‘olo’ rengini tek başına eşleştiremiyor; bu rengi tanımlayabilmek için mutlaka beyaz ışık eklemeleri gerekiyor. Bu da ‘olo’nun görünür renk yelpazesinin (gamut) dışında olduğunun açık bir kanıtıdır” ifadelerini kullandı.
Uzmanlar arasında görüş ayrılığı
Ancak bu keşif bazı bilim insanları tarafından tartışmalı bulundu. Londra’daki St. George’s Üniversitesi’nden görme bilimcisi Prof. John Barbur, “Bu yeni bir renk değil. Sadece daha yoğun bir yeşil tonu. Sadece M konileri uyarıldığında ortaya çıkan bir durum,” değerlendirmesinde bulundu.
Yeni renk teknolojileri mümkün mü?
Araştırmacılar, ‘Oz’ tekniğinin gelecekte renk körleri için simülasyon teknolojilerine, tıbbi görüntülemede daha doğru modellemelere ve hatta günlük ekran teknolojilerine entegre edilebileceğini belirtiyor.
Ancak çalışmanın eş-yazarı James Fong, mevcut sistemin yüksek hassasiyetli lazer ve optik ekipmanlar gerektirdiğini vurgulayarak, “Bu yöntem yakın zamanda cep telefonlarına ya da televizyonlara entegre edilemez,” dedi.
Şimdilik sadece birkaç kişi bu sıra dışı rengi görme ayrıcalığına sahip.
- Kaynak: TRT Haber | www.trthaber.com
Elon Musk’ın yapay zekası Grok, hafıza moduna geçti: ChatGPT’ye rakip olabilir mi?

Grok’a yakın zamanda entegre edilen hafıza sistemi, gelişmiş görsel ve sesli yanıt yetenekleri ve Google Drive desteği gibi yeniliklerle birlikte, doğrudan ChatGPT, Google Gemini ve Claude gibi önde gelen yapay zeka modelleriyle rekabete giriyor.
Kişiselleştirilmiş sohbet deneyimi sunacak
Grok’un en dikkat çeken özelliği, artık önceki sohbetleri hatırlayabiliyor olması.
“Kişiselleştirme için Hafıza” (Personalize with Memories) adı verilen bu yeni sistem sayesinde kullanıcılar, geçmiş konuşmalarına dayalı olarak daha kişisel bir deneyim elde edebiliyor.
Örneğin geçtiğimiz hafta Grok’a yazdığınız bir şiiri anlatmışsanız, bir sonraki konuşmanızda bu şiirle ilgili size hatırlatmada bulunabiliyor.
Ayrıca kullanıcılar, hafızada tutulan bilgileri düzenleyip silebiliyor. Bu şeffaflık, özellikle özel veya iş amaçlı kullanımda kullanıcı güvenini artırmayı hedefliyor.
Görsel ve sesli algılama yeteneği eklendi
Yeni özellikler sadece metinle sınırlı değil. Grok artık kamerayla gösterilen nesneleri analiz edebilecek görsel tanıma sistemine de sahip.
Kullanıcılar, telefonlarının kamerasını bir nesneye doğrulttuğunda Grok, gördüklerini açıklayabiliyor. Bu özellik halihazırda ChatGPT ve Gemini tarafından sunuluyor, ancak Grok’un da bu alana girmesi rekabeti daha da artırıyor.
Ayrıca Grok’un görüntü düzenleme yetenekleri de gelişti. Kullanıcılar bir görsel yükleyip belirli bir stil seçerek Grok’tan görüntüyü yeniden şekillendirmesini isteyebiliyor. Bu da Grok’un yaratıcılık alanındaki kabiliyetlerini genişletiyor.
Grok Workspaces ve Google Drive entegrasyonu yolda
xAI, Grok’u yalnızca eğlenceli bir sohbet aracı değil, aynı zamanda iş dünyasında da kullanılabilecek bir asistana dönüştürmeyi hedefliyor.
Yakında devreye girmesi beklenen “Grok Workspaces” adlı sistemle kullanıcılar, dijital bir beyaz tahta gibi çalışacak bir platformda grup projeleri yürütebilecek. Google Drive desteği ile birlikte belgeler üzerinde doğrudan çalışma imkânı da sağlanacak.
ChatGPT’ye rakip olabilir mi?
Grok’un gelişmiş hafıza ve medya özelliklerine rağmen, uzmanlar henüz bu sistemin ChatGPT’nin sunduğu derinlikte ve hassasiyette çalışıp çalışamayacağı konusunda temkinli.
Ancak xAI’nin bu yönde kararlı adımlar atması, Grok’un yakın gelecekte ciddi bir alternatif olabileceğini gösteriyor.
Grok, artık yalnızca esprili yanıtlar veren bir sohbet robotu değil; günlük görevler, uzun vadeli projeler ve yaratıcı işbirlikleri için geliştirilen kapsamlı bir yapay zekâ asistanı olarak konumlandırılıyor.
- Kaynak: TRT Haber | www.trthaber.com
ALS hastası, beyin çipi sayesinde Alexa’yı yalnızca düşünerek kontrol etti

Şirket, 16 Eylül’de yaptığı açıklamada, 64 yaşındaki Mark adlı hastanın bu teknolojiyle televizyon izleyebildiğini, ışıkları açıp kapatabildiğini, alışveriş yapabildiğini ve müzik dinleyebildiğini duyurdu.
Damar içinden yerleştirilen cihaz düşünceleri komuta dönüştürüyor
Mark’ın beynine yerleştirilen küçük bir cihaz, hareketleri yöneten beyin bölgesine yakın bir damara yerleştirildi. Cerrahi operasyon ise büyük bir kesi gerektirmiyor; cihaz, şah damarından içeriye yönlendirilerek beyne ulaşıyor. Bu cihaz, kullanıcının hareket etmeyi düşündüğü anları algılayarak kablosuz şekilde bir tablete sinyal gönderiyor. Böylece kullanıcı, ekrandaki komutları düşünce gücüyle harekete geçirebiliyor.
Fiziksel hareket kabiliyeti olmayanlar için bağımsızlık sağlıyor
ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) hastalığı, kasları zamanla zayıflatarak kişinin hareket yeteneğini tamamen ortadan kaldıran ilerleyici bir sinir sistemi hastalığı. Ancak beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) sayesinde Mark artık görüntülü arama yapabiliyor, müzik dinleyebiliyor, evdeki cihazları kontrol edebiliyor ve kitap okuyabiliyor.
Synchron’un yayımladığı açıklamada Mark, “Çevremi kontrol edebilmek ve eğlenceye erişebilmek bana kaybettiğim bağımsızlığı yeniden kazandırdı,” ifadelerini kullandı.
Akıllı ev teknolojilerinde yeni bir dönem
Uzmanlara göre, bu gelişme yalnızca ALS hastaları için değil, hareket kabiliyeti kısıtlı olan milyonlarca insan için de umut vadediyor. Zira bu sistemle kullanıcılar seslerini ya da ellerini kullanmadan, yalnızca düşünerek kamera, ışık, kapı kilidi gibi cihazlara komut verebiliyor.
Synchron CEO’su Tom Oxley, “Beyinden gelen sinyalleri doğrudan günlük yaşamdaki cihazlara iletebilen bir sistem geliştirdik. Bu, yalnızca bir teknoloji değil, aynı zamanda özgürlük,” dedi.
Rakip teknolojiler de gündemde
Beyinle teknolojiyi birleştiren bu tür sistemler sadece Synchron ile sınırlı değil. Elon Musk’ın kurucusu olduğu Neuralink de bu alanda çalışmalar yürütüyor. Bu yılın başlarında Neuralink, felçli bir hastanın yalnızca düşünceleriyle bilgisayar kontrolü sağlamasına yardımcı oldu. Temmuz ayında ise başka bir kullanıcı, yine yalnızca düşünerek Counter-Strike 2 oyununu oynayabildi.
Uzmanlara göre, bu gelişmeler hem sağlık teknolojisinde hem de akıllı ev sistemlerinde devrim niteliğinde yeniliklerin kapısını aralıyor.
- Kaynak: TRT Haber | www.trthaber.com
Yaşlılıkta teknoloji kullanımı demans riskini azaltabilir

Araştırmada, 50 yaş üzerindeki 411 binden fazla kişiyi kapsayan 57 ayrı çalışma incelendi. Çalışmaların tamamı farklı yöntemlerle yürütülse de, elde edilen genel sonuç teknoloji kullanımının bilişsel gerilemeyi yavaşlattığını ortaya koydu.
Bilişsel bozulma riski yüzde 58 daha düşük
İstatistiksel analizler, teknoloji kullanan bireylerde bilişsel bozulma riskinin yüzde 58 oranında daha düşük olduğunu gösterdi. Ayrıca bu kişilerde yaşa bağlı zihinsel gerilemenin yüzde 26 ila 34 oranında daha yavaş ilerlediği saptandı.
Çalışma doğrudan nedensellik ilişkisi kurmamakla birlikte; teknoloji kullanımı, eğitim durumu, meslek ve sosyoekonomik koşullar gibi etkenler sabit tutulduğunda bile olumlu etkinin sürdüğü görüldü.
Beyni uyarıyor, sosyal bağlantıları artırıyor
Texas Üniversitesi’nden nöropsikolog Jared Benge, teknoloji kullanımının yaşlı bireylerde bilişsel sağlığı korumada önemli bir araç olabileceğini ifade etti. Benge’ye göre, yeni uygulamalar öğrenmek gibi zihni zorlayan eylemler beyin aktivitesini artırıyor.
Ayrıca sosyal medya ve görüntülü arama uygulamaları, yaşlı bireylerin sosyal bağlantılarını korumasına katkı sağlıyor. Bu da demans gelişimiyle yakından ilişkili olan yalnızlık duygusunu azaltıyor. Hatırlatıcı uygulamalar ise ilaç takibi ve sağlık randevuları gibi günlük işlevleri destekleyerek yaşlıların bağımsız kalmasına yardımcı oluyor.
Uzmanlar uyarıyor: Yakınlarınıza teknoloji öğretin
Scullin, teknolojiyle ilişkisini kesmiş yaşlı bireylerin bu konudaki tutumlarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. “Anne veya babanız teknolojiye mesafeliyse, belki bu yaklaşımı değiştirmenin zamanı gelmiştir,” diyen Scullin, sabırlı ve basit bir başlangıçla akıllı telefon ya da tablet kullanımlarının öğretilebileceğini ifade etti.
Araştırmanın sonuçları Nature Human Behaviour dergisinde yayımlandı.
- Kaynak: TRT Haber | www.trthaber.com
Göç yolunda nöbet: Ruslar kurbağalar için bir arada

Rusya'nın St. Petersburg kentinin kuzeyindeki bir doğa parkında gönüllüler gece gündüz nöbet tutuyor. Bu nöbetin nedeni kurbağalar.
Doğa parkı içindeki asfalt yol, kurbağaların göç güzergahında yer alıyor. Kurbağalar, yumurtlama alanlarına gidebilmek için afalt yoldan geçmek zorunda kalıyor.
Kurbağaların yoldan geçen otomobillerin altında kalmaması için gönüllüler bölgede yılın bu memvsiminde nöbet tutuyor.
Gönüllüler eldiven takarak yakındaki gölete gitmeye çalışan kurbağaları yoldan kendileri geçiriyor. Bu uygulama 2016'dan beri sürüyor. Her yıl 700 gönüllü, kurbağaların ölmesini engellemek için seferber oluyor.
Nisan ortalarında başlayan kurbağa göçü en az iki ay sürüyor. Gönüllerin şimdiye kadar 17 bin kurbağının geçisine yardım ettikleri belirtiliyor.
Yumurtlama alanları olan gölete nisan ayında giden kurbağalar, mayısta tekrar ormana geri dönüyor. Dolasıyla gönüllülerin iki ay boyunca nöbete devam etmeleri gerekiyor.
- Kaynak: TRT Haber | www.trthaber.com
41 bin yıl önce Güneş felaketinden güneş kremiyle kurtuldular

Michigan Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, yaklaşık 41 bin yıl önce Dünya'nın manyetik alanı zayıfladı ve bu durum güneşten gelen zararlı radyasyonun yeryüzüne daha kolay ulaşmasına yol açtı.
Bu süreçte, kuzey manyetik kutbu Avrupa’ya kaydı. Bu tür kaymalar “manyetik sapma” olarak adlandırılıyor ve jeolojik tarihte yaklaşık 180 kez meydana geldi.
Homo Sapiens hayatta kaldı, Neandertaller yok oldu
Araştırmaya göre Homo sapiens, bu tehlikeli dönemi okre (demir oksit içeren doğal bir pigment), özel dikilmiş kıyafetler ve mağara barınakları sayesinde atlattı.
Neandertaller ise bu teknolojilere sahip değildi. Onlar, bu olaydan kısa süre sonra, yaklaşık 40 bin yıl önce fosil kayıtlarından tamamen kayboldu.
Okre: Antik Çağın güneş kremi
Homo sapiens’in cildine sürdüğü okre, ultraviyole ışınlara karşı koruma sağlıyordu. Bugün yapılan bazı deneyler, okrenin güneş koruyucu etkisi olduğunu doğruluyor. Bu pigment aynı zamanda vücut boyamalarında ve duvar resimlerinde de kullanıldı.
Araştırmaya göre Homo sapiens, bu dönemde vücuda tam oturan kıyafetler üretmeye başladı. Bu kıyafetler, hem soğuktan korudu hem de güneşten gelen zararlı ışınlara karşı bir bariyer görevi gördü.
Neandertallerde ise bu tür dikiş araçlarının ve giysilerin izine rastlanmadı.
3B Model: Geçmişteki felaket, geleceğe ışık tutuyor
Araştırmacılar, Laschamps manyetik sapması adı verilen bu olayın etkilerini incelemek için Dünya’nın jeomanyetik ortamının üç boyutlu bir modelini oluşturdu.
Modellemeye göre o dönemde manyetik alan gücü bugünkü seviyenin sadece yüzde 10’u kadardı. Bu da kutup ışıklarının (aurora) sadece kutuplarda değil, tüm Avrupa ve Kuzey Afrika’da görülebileceği anlamına geliyordu.
Bugün böyle bir felaket yaşansa... Araştırmacılar, böyle bir manyetik alan zayıflamasının bugün yaşanması durumunda, uyduların çalışmayı durduracağını, haberleşmenin kesileceğini, günlük yaşamın ciddi şekilde etkileneceğini belirtiyor.
Ayrıca bu araştırma, güçlü bir manyetik alanı olmayan gezegenlerde de yaşamın mümkün olabileceğini göstererek, dünya dışı yaşam arayışına da yeni bir bakış açısı sunuyor.
- Kaynak: TRT Haber | www.trthaber.com
Fare Ronin, 109 mayın tespit ederek dünya rekoru kırdı

Fareler genellikle iyi bir üne sahip olmasa da, Tanzanya doğumlu Ronin bunu değiştirmek üzere. Özel olarak eğitilen Ronin, koku alma yeteneğiyle gizli mayınları tespit ediyor ve insanların hayatını kurtarıyor.
Afrika dev keseli faresi olan Ronin, Ağustos 2021 – Şubat 2025 tarihleri arasında Kamboçya’nın Siem Reap bölgesinde 109 kara mayını ve 15 patlamamış mühimmat tespit ederek dünya rekoru kırdı. Guinness Dünya Rekorları tarafından onaylanan başarı, bu alandaki en yüksek tespit sayısı olarak kayıtlara geçti.
Mayınlar hâlâ büyük tehdit
Kara mayınları, eski savaş bölgelerinde hâlâ binlerce can alıyor. Kamboçya'da 1979’dan bu yana 65 binin üzerinde kişi mayınlar nedeniyle hayatını kaybetti ya da yaralandı.
Mayınların tespiti oldukça tehlikeli ve zahmetli. Ancak fareler bu konuda büyük avantaj sağlıyor: Çok hafif oldukları için mayınları tetiklemiyorlar ve yüksek zekâları ve koku alma duyuları sayesinde patlayıcıları kolayca bulabiliyorlar.
Ronin gibi fareler 4 günü 30 dakikaya indiriyor
Ronin, APOPO adlı Belçika merkezli bir sivil toplum kuruluşu tarafından eğitildi. Bu organizasyonun eğittiği 100'den fazla fare, hem mayın aramada hem de tüberküloz gibi hastalıkların teşhisinde görev yapıyor.
Ronin’in de içinde bulunduğu ekip, bir tenis kortu büyüklüğündeki bir alanı sadece 30 dakikada tarayabiliyor. Aynı işi bir insan uzman, dedektörle yaparsa bu süreç 4 gün sürebiliyor.
Kamboçya’da tehlike sürüyor
Ronin, mayın yoğunluğunun en yüksek olduğu bölgelerden biri olan Preah Vihear ilinde görevlendirildi. Bu bölge, 20. yüzyılda yaşanan çatışmalar ve özellikle ABD’nin Vietnam Savaşı sırasında gerçekleştirdiği bombardımanlar nedeniyle yoğun şekilde kirlenmiş durumda.
Tahminlere göre sadece Kamboçya’da hâlâ 4 ila 6 milyon mayın toprak altında bulunuyor.
Rekoru Magawa’dan devraldı
Ronin, rekoru yine aynı kuruluş tarafından eğitilen ve 2022 yılında hayatını kaybeden Magawa adlı fareden devraldı. Magawa, 5 yıl boyunca 71 mayın ve 38 patlamamış mühimmat tespit etmişti.
- Kaynak: TRT Haber | www.trthaber.com
Hubble'dan "Şapkalı Galaksi"nin yeni görüntüsü

NASA'nın uzay teleskobu Hubble, Dünya’dan bakıldığında gökyüzünün en etkileyici galaksilerinden biri olan Şapka Galaksisi’nin (Messier 104) yepyeni bir fotoğrafını yayınladı. Bu görsel, teleskobun 35. yılına özel olarak hazırlandı.
31 milyon ışık yılı uzakta
Virgo (Başak) Takımyıldızı yönünde yer alan Şapka Galaksisi, Dünya’dan yaklaşık 31 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunuyor. Yapısı itibarıyla hem spiral hem de eliptik galaksi özellikleri taşıdığı için bilim insanları onu “sıra dışı galaksi” olarak sınıflandırıyor.
Galaksinin etrafını saran yoğun toz şeritleri, ona adeta bir şapkanın kenarını andıran görünüm kazandırıyor. Bu benzersiz şekli sayesinde hem profesyonel astronomlar hem de amatör gökyüzü meraklıları tarafından büyük ilgi görüyor.
Eski görsel yeniden işlendi
Hubble, Şapka Galaksisi’ni ilk kez 2003 yılında görüntülemişti. O fotoğraf, teleskobun en ikonik karelerinden biri olmuştu. Şimdi ise gelişmiş görüntü işleme teknikleri sayesinde aynı kare yeniden düzenlendi. Yeni görüntüde galaksinin iç yapısındaki detaylar ve arka plandaki yıldızlar çok daha net şekilde görülüyor.
{ilgili-haber-889762}
Yıldız üretimi az, parlaklığı yüksek
Her ne kadar parlak ve yıldızlarla dolu bir galaksi olsa da, Şapka Galaksisi yıldız üretiminde oldukça durgun. Yılda sadece Güneş kadar bir yıldız oluşuyor. Ayrıca, galaksinin parlak merkezi ve neredeyse kenardan görülen yapısı, incelemeyi zorlaştırıyor.
James Webb Uzay Teleskobu’nun yaptığı kızılötesi gözlemler, galaksinin merkezinde yer alan ve 9 milyar Güneş kütlesine sahip dev bir kara deliği ortaya koydu. Etrafındaki toz yapıları ise spiral galaksilere özgü bir düzen gösteriyor.
Ne tam bir spiral ne de tamamen eliptik olan bu sıra dışı galaksi, eşsiz görüntüsüyle gökyüzüne meraklı herkesin favorileri arasında yer alıyor.
- Kaynak: TRT Haber | www.trthaber.com